![]() |
||
SULTANIM Üç ayların nurlu kandillerini, Gönül fanusuna koydum da geldim. Kur'an bahçesinin sünbüllerini, Kokladım, ruhuma yaydım da geldim. Şükür mahyalarda gördüm adını, Temcit davulunu duydum da geldim, Özlemiştim iftar sofralarını, Hamdolsun Rabbime, doydum da geldim. Sultanım, yürekten vurgunum sana, Onbir ay gününü saydım da geldim. Gönlümü kapattım dünyadan yana, Fani sevgilerden caydım da geldim. Ayların da sultanısın, benim de, Kölelik gömleği giydim de geldim. Âcizim hiçbir şey gelmes elimde, Benlik libasını soydum da geldim TER OLMAYINCA Nefsimize esir olmamalıyızi, İnsanca yaşanmaz hür olmayınca. Hedefe varmadan yolda kalırız, Ayrılığı atıp, bir olmayınca. Koşmalıyız, yol üstünde durulmaz, Bu gidişle o menzile varılmaz, Görünen köy kılavuza sorulmaz, Karanlık kaybolmaz, nur olmayınca. Yeise gerek yok, bırak elemi, Ağlayıp sızlamak derde çare mi? , Gözyaşıyla kurtarılmaz bu gemi, Alınlardan akan ter olmayınca. SANA GELDİM
Rabbim bana hayat verdi, Cansız idim cana geldim. Vücut verdi, nimet verdi, Sonra bu cihana geldim. Yolum uzun, yüküm ağır, Tabiat kör, eşya sağır, Dedi bir ses 'Hak'kı çağrı' Hak ismini anageldim Arıyordum saadeti, Buldum sonsuz bir serveti, Attım fâni muhabbeti, Bu aşk ile yanageldim Aşkından oldum divane, Gönül yıkık, kalp virane, Nuruna oldum pervane, Döne döne sana geldim ONLAR GELSİN
Kemirir beynimi binbir düşünce, Yanıma bu derde düşenler gelsin. Nasreddin Hoca da damdan düşünce, Demiş, bana damdan düşenler gelsin. Milletin derdidir bizim derdimiz, Bu yükün hamalı herbir ferdimiz, Fikir çilesini çekenlerdeniz, Bu dikenli yoldan koşanlar gelsin. Gözünü ihanet bürüyen değil, Gaflet çukurunda çürüyen değil, Husûmet yolunda yürüyen değil, Birlik potasonda pişenler gelsin. Akıl mihengiyle cevheri seçen, Kalp düşüncelere bakmadan geçen, Yanan bir insanı kurtarmak için, Eliyle ateşi deşenler gelsin NUR ÜSTÂDIM
Destur ver ya Nur Üstadım,
Müjdeler getirdim sana. Aç gözünü gör Üstadım, Bak neler getirdim sana. Nurla doldu bütün vatan,
Çiçek açtı her bir fidan, Adı NUR ve SAİD olan, Meyveler getirdim sana. Hikmetli SÖZLER'i duydum,
Benlik libasını soydum, Gönül vazosuna koydum, Çiçekler getirdim sana. Okuduğun her risale,
Koyar beni halden hale, Menekşe, karanfil, lale, Leylaklar getirdim sana. Nesiller var Nura koşan
Hizmet aşkı ile coşan, Sevgin ile dolup taşan, Yürekler getirdim sana. Mezarın olsa da meçhul,
Sana mezar her bir gönül, Dualarla ördüm tül tül, Çelenkler getirdim sana NUR DİYOR Zalim nefsin hilesine kananlar, Meşru yoldan yürümeye zor diyor. Ölümü ebedi yokluk sananlar, Bu dünyada ne yaşarsak kâr diyor. Sevkiyat var, yolcular hep sırada, Burası gölgedir, aslı orada, İhtiyaçlar tatmin olmaz burada, Bu arzular başka âlem var diyor. Gönül sevgi ister, emeller bitmez, Sonsuz taleplere ömrümüz yetmez, Zalimler zulmüyle göçüp de gitmez, Hesap için bir mahmeke var diyor. Devran döner bir Kudretin elinde, Bulut bir süngerdir O'nun elinde, Cemîl ismi her âşığın dilinde, Hep gönüller hece hece NUR diyor. NE SANDIN Rahman olan Rabbim rahmet etmese, Yağmur damla damla iner mi sandın. Yer yüzüne rahmetini sermese, Damlalar toprağa siner mi sandın, Bilirsin bir iğne ustasız olmaz, Dağ başında bir köy, muhtarsız olmaz, Küçücük bir tekne, kaptansız olmaz, Bu dünya sahipsiz döner mi sandın. Sorular iç içe, niçin ve neden, Gezegenler çıkmaz yörüngesinden, Şu nurlu kandiller kendiliğinden, Arzın tavanında yanar mı sandın. Bindörtyüz yıl evvel bir Nebî geldi, Parmağıyla ayı ikiye böldü, Yıldızlara bastı, arşa yükseldi Ayda yürümeyi hüner mi sandın. Gafil gönül, karanlığa saparsın, Nura karşı gözlerini kaparsın Gündüzü kendine gece yaparsın, Güneş üflemekle söner mi sandın. KİLİTLERİ KIRILMIŞ KAPILAR
Üşüyorum, Çevir sıcak bakışlarını üstüme Erisin boşluktaki beyazlık. Bu yalnızlık üşütüyor içimi, Oynuyor yerinden köşe taşlarım, Öyle bir gariplik sardı ki yüreğimi, Dokunsalar boşanacak gözyaşlarım. Hiçbir düşünüşe dur diyemiyorum, Ben benim olmaktan çoktan çıkmışım, Kapalı bir kapı sanıyordum kendimi, Meğer ardına kadar açıkmışım. İçimde iki başlı bir adam var, Biri beni, biri seni düşünüyor, Üstelik ben de seni, ben de seni anıyorum, Üç dünya birbiri peşinde dönüyor. Üşüyorum, Hasret ağır bastı üstüme, Oynuyor yerinden köşe taşlarım, Öyle bir gariplik sardı ki yüreğimi, Dokunsalar boşanacak gözyaşlarım GÖRÜNMEDİN Gözüm boşluk, dünya nokta, Görünmedin, görünmedin. Olmuşumda, olacakta, Görünmedin, görünmedin. Kuru taşa renk yürüdü, İpek kurdunu arıdı, Denizde sular çürüdü, Görünmedin, görünmedin. Geceyi dal dal ışıttım, Camda güneşi üşüttüm, Bir ses ki senin, işittim, Görünmedin, görünmedin. Yel yel esen nefesimdi, Boşlukta gezen isimdi, Gel diyen benim sesimdi, Görünmedin görünmedin. Çabam, gücüm kul hükmünde, Boş boş geçti bugün, dün de, Herkes gibi göründün de, Görünmedin, görünmedin... |
|
|
![]() |